8 Haziran 2010 Salı

anish kapoor-Bulgari ortaklığı..


dünyanın belki de en önemli heykeltraşları arasında gösterilen hint asıllı anish kapoor, bulgari ile gerçekten çok güzel bir işe imza atmış gözüküyor.. metalin o olağanüstü parlıklığı.. ışığın kırılganlığı, parmakta; minyatür bir anish kapoor imzası olarak sergileniyor..
bulgari markasını hepimiz çok iyi biliyoruz.. ama ben bu yazıda biraz anish kapoor'dan bahsetmek istiyorum..

Anish Kapoor,ailesinden gelen ( hinduizm, yahudilik, hıristiyanlık ve islam... islam, annesinin ıraklı bir yahudi olmasından dolayı kendisine yakın gelen bir düşünce tarzı, hıristiyanlık ise 1973 yılında bombay’dan ingiltere’ye taşınması ile karşılaştığı ve ilgisini çeken bir unsur.. ) kültürel özelliklerini bir potada eriterek yapıtlarına yansıtmayı başaran ender sanatçılardandır...
Paris’te Partice Alexandre'da 1980 yılında ilk kişisel sergisini açmasıyla, heykellerinde ele aldığı konuların kültürel bağlarla ilişkili ve psikolojik tabanlı olması büyük ilgi toplamış ve tüm dünyada ünlenmesini sağlamıştır...80’lerde önemli sanatçılar arasında anılmakta olan Kapoor, 1990 yılından sonra dünyada en parlak heykel sanatçısı olarak değerlendirilmeye başlanır... 1990 yılında yapılan 44. Venedik Bienali’nde Britanya’yı temsil eden tek sanatçıdır ve “Premio Duemila” ödülünü alır... 1991 yılında Turner Prize Ödülünü kazanır...
çalışmalarında Hindistan’a özgü geleneksel öğelerin bulunması batı ve doğu kültürlerinin bir sentezi ile kendi yapıtlarını ortaya çıkarmasında ilk göze çarpan noktalardır... Anish Kapoor’un ilk heykelleri basit formların renk pigmentleri ile boyanmasından ortaya çıkar... zamanla yapıtlarını çoklu bakış açısı ile ele almaya başlar ve izleyiciyi de bu yöne çekmeye çalışır... örneğin 2001 yılında ''Sky Mirror'' (Gök Ayna) işi yine büyük boyutlu olarak Nottingham Playhouse’un bahçesinde sanatseverlerin ilgisine sunulur... tamamen çelikten yapılan bu iş, 6 metre yüksekliğindedir ve çevresinden geçenleri farklı şekillerde yansıtmaktadır... böylece her adımda insan kendisi ile ilgili farklı boyutlarla karşılaşır...

daha çok çelik ve camı kullansa da her türlü malzemeyi kullandığı, yaptığı işlere bakıldığında hemen anlaşılmaktadır... çalışmaları çoğu zaman resimle heykel arasında gibidir... üç boyutlu işlerinde tipik bir heykeltıraşken, empati, mevcut olmayan şeyler ve farklılaşmalar gibi konular resim ile ilişkilendirilir...

yapıtlarında genellikle kırmızı ve mavi renkleri seçer... metalik parlaklık da yapıtlarında önemli özellikler arasında gelir... basit görünüşlü kazınmış formları, genellikle tek renkli ve parlak renkli işlerdir... Kapoor’un işlerinde ele aldığı metafizik kutuplar olarak varlık-yokluk, olmak-olmamak, yer-yersizlik gibi karşıt kavramlar en çok kullandığı konulardır... etkilendiği heykel oluşumları arasında ise karanlık ve aydınlık, doğal renkler (metal ve su gibi) formsuzluk başta gelmektedir... bu unsurlarla fiziksel ve psikolojik etkiyi ön plana çıkarmaya çalışır...





*anish kapoor'la ilgili yazı lebriz sanal dergiden derlenmiştir..

2 yorum:

  1. Anish Kapoor'un işlerine bayılıyorum. Senin anlatımını da çok seviyorum Didem'cim:) Etnik kökeninin zenginliği de kıskanılacak düzeyde:)

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim denizcim.. bende seni okumaktan çok büyük zevk alıyorum.. bu arada benim diğer bloğa senden de yuzuk bekliyorum.. biliyorsun değil mi?
    hergune1yuzuk.blogspot.com

    senden ve beg'den mutlaka muhteşem şeyler gelir..

    YanıtlaSil